Her birimiz nice nice dünyevî telâşeler içindeyiz. Bu koşuşturmaca sırasında, en önemli şeylerden birini, sağlığımızı ihmal ediyoruz. Oysaki beden, zihin ve ruh sağlığı sarsılmaya görsün; çok önemli işlerimizin seyri nasıl olur acaba?

Bir ev düşünün; girmek için tabi ki ana kapıyı kullanırsınız. Evin emniyeti açısından o kapıyı sağlam kılar, iyice kilitlersiniz. İşte vücudumuzun giriş kapısı da ağzımız. Boğazdan aşağıya tüm bedene, mikroorganizmaların büyük çoğunluğu ağız yoluyla gitmekte. Dolayısıyla ağız içindeki dişlerin, dokuların, dilin, tükürük bezlerinin sağlığı da o denli önemli. Dişlerdeki çürükler, dişetindeki plak-diş taşından kaynaklanan iltihaplanmalar, biliyor musunuz ki; nice kalp-damar, böbrek, mide hastalıklarına, romatizmal hastalıklara sebep ya da tetikleyici etken olmakta.

O halde sevgili dostlar, ağız ve diş sağlığı için gereken tedavi ve bakıma itina göstermek gerekir. Bu sağlığı korumak o kadar da zor değil aslında. Öncelikle günlük olarak düzenli ve düzgün fırçalama alışkanlığı olmalı. Hepimizin bildiği fırça ve macun ile yapılan fırçalama. Ancak bu yazımızda sizlerle, destekleyici olarak alışkanlığımıza katacağımız misvak kullanımını paylaşmak istiyorum. Bundan on dört asır öncesinde, Hz. Peygamber Efendimizin [a.s] kullandığı, önemle tavsiye buyurduğu, nice faydalar içeren, doğal diş fırçası…

Bakınız sevgili okurlar, hadis-i şeriflerde misvak kullanımı ne kadar övülmüş:

“Misvak kullanmak imanın yarısıdır.”, “ Ümmetime meşakkatli görmeseydim, her abdestte misvak kullanmalarını emrederdim.”, “ Misvak ağzı temizler, Rabbi razı kılar, gözleri cilalandırır.”, “ Misvak kişinin güzel konuşma yeteneğini artırır.” , “ Misvak ölümden başka her derde devadır.”, “ Misvakla kılınan iki rekât namaz, misvaksız kılınan yetmiş rekât namazdan hayırlıdır.” Efendimiz [a.s] in asıl dikkat çekmek istediği diş-dişeti sağlığıdır. Zira bakımsız ağızda yiyecek artıkları ve çürükler iltihapla birlikte kokuşmaya neden olur. İnançlı insan, Rabbiyle birlikteliğini sürekli kılmak ister; namaz kılar, Kuran-ı Kerim okur, dua eder, sosyal hizmetlerde bulunur, iletişimler kurar… Ve meleklerle beraber olur tabi ki. Bu durumda kokan, kokuşan bir nefesle rabbimizin huzuruna çıkmak, meleklerle muhatap olmak, diğer insanlarla karşılaşmak, oldukça rahatsız edici. O kadar önemli ki, Âlemlerin Efendisi’nin (a.s) sünnetidir. Misvak böylesi soruna engel olurken, başka faydaları da kişiye sunmakta. Ağza güzel koku getirir, balgama iyi gelir, basur, diş ve göz ağrılarını giderir, gözleri cilalandırır, damaklara kuvvet verir, zekâyı artırır, hazmı kolaylaştırır, mideye sıhhat verir, ihtiyarlığı geciktirtir, yüzü güzelleştirir, melekleri sevindirir, şeytanı darıltır… Peki, nasıl kullanılmalı? Misvak bir karış uzunluğunda küçük parmak kalınlığında olmalı. Kullanılırken altından küçük, yukarısından baş, ortasından şehadet parmağıyla tutulur. Tüm parmaklarla tutulursa basur hastalığına sebep olur denilmiş. Misvak kullanıldıktan sonra, baş aşağı asılır, mevcut yaşlığın giderilmesi için… Tek sayıya dikkat edilmeli, zira efendimiz [a.s] buyurmuşlar ki, “misvak kullanınız, temizleniniz ve tek [sayı] ediniz, zira Allah [c.c] tektir teki sever.” Abdest alırken, namaza başlarken, yatarken, uykudan kalkarken kullanmak müstehaptır.

Özetle, hem sünnet-i seniyyeye tabi olmak, hem de maddi manevi onca yararından istifade etmek için, misvağı da ağız diş sağlığı bakım alışkanlığına katmak gerekir.